Coen Kardeşlerden yine ciddi bir iş:A serious Man (Ciddi Bir Adam)

Film başladığı anda dedim ki yanlış şey mi izliyorum?Bu süpriz açılış beni bozguna uğratırken,Coen  Kardeşler izlediğimi hatırladım,süprizlere açık olmak lazım.

Bu tamamen bağımsız görünen açılış parçasından sonra,tahmini 1960lara gidiyoruz,çoğunlukla Yahudilerin yaşadığı,prefabrik görüntülü,iddiasız,çubuk antenli evlerden oluşan bir Amerikan kasabasında buluyoruz kendimizi.Bir üniversitede fizik profesoru olan Larry Gopnik,bu kasabavari yerde karısı,oğlu ve kızı ile ikamet etmektedir.Üstüne kalıcı misafir haline gelmiş,kardeşi Arthur da onlarla kalmaktadır.

Orta yaşa merdiven dayamış Larry,naif mi naif bir arkadaşımız.Kelimenin tam anlamıyla vur ensesine al lokmasını bir adam.Kıt kanaat geçinen kimseciklere bulaşmayan,hayatla ilgili  “hiçbirşey” yapmayan Larry,karısının onu iş arkadaşıyla aldattığını öğrenince bütün hayatı  altüst olur.Yaşadığı olanca şey üstüne hala ezik davranan Larry’in tek düşüncesi hiçbirşey yapmadığı halde başına neden bunların geldiğidir.

Evet işte Larry’nin de sorunu tam olarak bu : “hayatla ilgili hiçbirşey yapmazsanız,hiçbirşey beklemeyin.”
Bunun üzerine komik bir dram izlemek isterseniz bu film biçilmiş kaftan.
Filmin handikap noktası ise gayet yahudi aleminde geçiyor olması.Larry mümkün olduğu kadar dinine düşkün olmaya çalışan bir adam ve bu isyanında da dini yardıma başvuruyor.Film,çok yerinde Yahudi inançlarından bahsederek,bu alan etrafında dönmeye başlayınca,dinle ilgili kısıtlı bilgisi olanlar için anlaşılması zor dakikalar da başlıyor.Eminim ki yahudi birisi için çok daha duygusal ve keyifli bir filmdir.Gerçi oen kardeşler bundan taviz vermese de yine de açıklayıcı bilgileri de filme eklemişler.(Dini boşanma kağıdını hiç değilse 2-3 kere karakterlere açıklattılar mesela)

Başrolde Michael Stuhlbarg rolün hakkını fazlasıyla veriyor.Zavallı tıknaz profesörü izlerken ya bu adam aslında düzgün bir adam diye düşünen sadece siz değilsiniz.Stuhlbarg fiziksel olarak da rolüne bürünmüş.Zira kendisi soldaki gibi
görünüyor.

Coen  kardeşlerin tarzını,kara komedilerini,kasvetli dramlarını,bezmiş karakterlerini seviyorsak,film tam bize göre.Ayrıca ben Coen kardeşlerin müzik zevkini de çok seviyorum.Jefferson Airplane’in muazzam “Don’t you want somebody to love” yorumunu filme gömmek çok iç açıcı olmuş.Şarkıyı ne kadar da özlemişim…