Alacakaranlık Efsanesi-Şafak Vakti-Bölüm 1/Twilight Saga-Breaking Down-Part1

Ne kadar uzun bekledik Şafak Vakti’ni.Bu uzun bekleyiş,sadece Bella ile Edward’ın gereksiz uzun düğün sahnesi ve gereksiz Balayı içinmiş meğer.Stephenie Meyer ne yazdıysa Bill Condon tek tek filme aktarmış.Kitaba bu kadar bağlı bir senaryo zor bulunur bence.Bunu kesinlikle kötü bulmuyorum sen kalkıp son bölümü, iki bölüme ayırırsan yapılacak tek şey de bu olur zaten.Bill Condon’un tarzını yakından bilmeme rağmen aşağı yukarı böyle bir iş çıkacağını tahmin etmiştim.Kendi sert tarzını yansıtmak adına kullanılabilecek tek şey kanmış onu da kullanmış zaten.Yani burda özetle şu noktaya geliyoruz.Hikaye ortada daha adam ne yapsın?
Aslında 3 bölümdür insan içinde geçen aşktı meşkti derken gerçek dünyaya çok yakın duran hikayede artık ipler de biraz kopup hikaye olması gereken fantastik dünyasına dalıyor.Stephenie Meyer’in gelgitli hikayesini okurken içinde kaybolmak çok kolay ama bu hikayeyi satır satır kötü oyunculuklar ve karikatürize bir makyajla perdede görmek insanı biraz hayal kırıklığına uğratıyor.Benim açıkçası takıldığım tek nokta,Meyer’in böyle sonsuz ve afbuyurun tam tanımı “weird” bir aşk hikayesi kurgularken ( gayet fantazi yüklü ve histerilerle dolu) neden aralara muhafazakar alt metinler sokuşturduğu? Geri kafalı olduğu her sefer vurgulanan Edward’ın(ki aynı Edward sevgilisinin Jacob’la flörtüne inanılmaz bir empatiyle yaklaşıp,hatta Jacob’a Bella ile evlenmesini filan teklif etmemiş miydi?) evlenmeden olmaz tripleri zaten baymıştı.Üstüne,çocuğa anneanne ve babaannenin isimlerini koyma fikri filan çok sakil durmuyor mu?” Erkek olursa E.J. kız olursa Reenesmee!” filmin en gereksiz ve komik repliği şüphesiz.Yani kitaptan sahne olarak alınması en gereksiz yer belki de!Ve şu mühürlenme hadisesi…Jacob’un Bella’nın peşinde koşup koşup gidip yeni doğmuş kızına mühürlenmesi.Tabi bunun tek sebebi Renesmee’yi kurtlarından elinden kurtarmak mı?Yoksa Jacob’un da başını bağlayıp bu evlilikten uzaklaştırmak mı?
Bütün bu düşündürdüklerine rağmen perdede izlediğimiz şey,kesinlikle acemice kurgulanmış değil.Aksine diğerlerinden kaliteli ve para harcanmış duruyor.Yani aslında bu bölüme bir nevi finale ısındırma kısmı diyebiliriz.

Dikkat SPOILER

Final bölümünü ise yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik diyerek sabırla bekleyip,sadakatla izleyeceğiz.Kendi adıma görkemli sahneler bekliyorum.Voltorilerle karşılaşma anı,bir vampir topluluğunun soğukluğu ve asaletini perdede görmek istiyoruz.Lütfen artık pembe yanaklar ve sarı lenslere dikkat edelim.En dolu dolu atraksiyonları gösterebileceğimiz film için sonunda seyirciye oh dedirtelim Sayın Condon.
O sakar sarsık Bella’nın da mükemmel bir vampire dönüşüyor olması üstelik de kalkanıyla herkesleri kurtaracak olması ise sanırım Stephenie Meyer’in en büyük süpriziydi.Olsun biz yine de bunları da izleyelim,varsın saçma olsun.Bu “sevimli” vampir hikayesini perdede tüketelim de o korkunç kanlı Drakula günlerine geri dönelim.

Meraklıyız:Bir merak konusu da şuymuş,Acaba kitapsız seri devam eder mi?Benim en son hatırladığım Stephenie Meyer hikayeyi sil baştan Edward’ın ağzından yazıyordu.Yani Edward’la Bella’nın artık çocuğu da olmayacak,ama Summit daha fazla ekmek yemek ister mi onu da bilemeyiz? Hollywood bu her türlü çılgınlık bekliyoruz.
Bu arada Robert Pattinson’dan aktörlük anlamında ümitli olanlar hala beklemede,Remember Me’den beri birşeyler gördük mü? Water for Elephants gibi vasat filmlerde normal performanslar izliyoruz.Bel Ami’de mi simdi umutlarımız?